Eminbey Koleji Eminbey Koleji Ogrencileri Paylasim Portali |
| | S.O.A.D (System of a down) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
hasancan_1995 Genel Editör
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 28 Kayıt tarihi : 13/04/08
| Konu: S.O.A.D (System of a down) Perş. Nis. 17, 2008 12:32 am | |
| | |
| | | hasancan_1995 Genel Editör
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 28 Kayıt tarihi : 13/04/08
| Konu: CHOP SUEY(WHEN ANGELS DESERVE TO DIE) Türkçe anlamlı Perş. Nis. 17, 2008 12:33 am | |
| CHOP SUEY(WHEN ANGELS DESERVE TO DIE)
Wake up Uyan
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kap ve biraz makyaj yap
Grab a brush and put a little Bir fırça kap ve biraz
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizle yavaş yavaş kaybolup düzelmek için
Hide the scars to fade away the Yara izlerini gizle yavaşça kaybolmak için
Why'd you leave the keys upon the table? Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
Here you go create another fable Yeni bir fabl yaratmaktasın
You wanted to İstedin
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kapıp biraz makyaj yapmayı
You wanted to İstedin
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizle yavaş yavaş kaybolup düzelmek için
You wanted to İstedin
Why'd you leave the keys upon the table, Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
You wanted to İstedin
I don't think you trust Güvendiğini sanmıyorum
In, my, self righteous suicide Benim, kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die, Die, Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde, Ölmeyi,
Wake up Uyan
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kap ve biraz makyaj yap
Grab a brush and put a little Bir fırça kap ve biraz
Hide the scars to fade away the shakeup
Hide the scars to fade away the Yara izlerini gizle silmek için
Why'd you leave the keys upon the table? Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
Here you go create another fable Hadi yeni bir fabl yarat
You wanted to İstedin
Grab a brush and put a little makeup Bir fırça kapıp biraz makyaj yapmayı
You wanted to İstedin
Hide the scars to fade away the shakeup Yara izlerini gizle yavaş yavaş kaybolup düzelmek için
You wanted to İstedin
Why'd you leave the keys upon the table, Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?
You wanted to İstedin
I don't think you trust Güvendiğini sanmıyorum
In, my, self righteous suicide Benim, kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die, Die, Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde, Ölmeyi,
In my, self righteous suicide Benim kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die Ağlarım, melek ölmeyi hakettiğinde
Father, Father, Father, Father Tanrım, Tanrım, Tanrım, Tanrım
Father into your hands I commend my spirit Tanrım Senin ellerine ruhumu emanet ediyorum
Father into your hands, Tanrım senin ellerine,
Why have you forsaken me Neden beni terk ettin,
In your eyes forsaken me, Gözlerinde beni terk ettin,
In your thoughts forsaken me, Düşüncelerinde beni terk ettin,
In your heart forsaken, me oh, Kalbinde beni terk ettin, beni ah,
Trust in myself righteous suicide Benim kendimce dürüst intiharıma güven
I, cry, when angels deserve to die, Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde
In my self righteous suicide, Benim kendimce dürüst intiharıma
I, cry, when angels deserve to die. Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde
| |
| | | hasancan_1995 Genel Editör
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 28 Kayıt tarihi : 13/04/08
| Konu: TOXICITY Perş. Nis. 17, 2008 12:33 am | |
| TOXICITY
conversion, software version 7.0, değiştirme, yazılım versiyonu 7.0
looking at life through the eyes of a tire hub, lastik tekerleğin merkezinden hayata bakmak
eating seeds as a past time activity, boş zaman aktivitesi gibi çekirdek yemek
the toxicity of our city, of our city, şehrimizin zehirliliği, şehrimizin
new, what do you own the world? yeni, dünyada neye sahipsin
how do you own disorder, disorder, karışıklığa nasıl hakimsin, karışıklığa
now, somewhere between the sacred silence, şimdi, bir yerlerde kutsal bir sessizlik arasında
sacred silence and sleep, kutsal sessizlik ve uyku
somewhere, between the sacred silence and sleep, bir yerlerde kutsal bir sessizlik ve uyku arasında
disorder, disorder, disorder. düzensizlik,düzensizlik, düzensizlik
more wood for their fires, loud neighbors, ısınmak için daha fazla odun, cırtlak komşular
flashlight reveries caught in the headlights of a truck, şimşek gibi hayaller arabanın farında yakaladı
eating seeds as a past time activity, boş zaman aktivitesi gibi çekirdek yemek
the toxicity of our city, of our city, şehrimizin zehirliliği, şehrimizin
new, what do you own the world? yeni, dünyada neye sahipsin
how do you own disorder, disorder, karışıklığa nasıl hakimsin, karışıklığa
now, somewhere between the sacred silence, şimdi, bir yerlerde kutsal bir sessizlik arasında
sacred silence and sleep, kutsal sessizlik ve uyku
somewhere, between the sacred silence and sleep, bir yerlerde kutsal bir sessizlik ve uyku arasında
disorder, disorder, disorder. düzensizlik,düzensizlik, düzensizlik
new, what do you own the world? yeni, dünyada neye sahipsin
how do you own disorder, disorder, karışıklığa nasıl hakimsin, karışıklığa
now, somewhere between the sacred silence, şimdi, bir yerlerde kutsal bir sessizlik arasında
sacred silence and sleep, kutsal sessizlik ve uyku
somewhere, between the sacred silence and sleep, bir yerlerde kutsal bir sessizlik ve uyku arasında
disorder, disorder, disorder. düzensizlik,düzensizlik, düzensizlik
when i became the sun, güneş olduğumda i shone life into the man's hearts, adamların kalbine hayat saçacağım when i became the sun, güneş olduğumda i shone life into the man's hearts. adamların kalbine hayat saçacağım | |
| | | hasancan_1995 Genel Editör
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 28 Kayıt tarihi : 13/04/08
| Konu: SPIDERS Perş. Nis. 17, 2008 12:33 am | |
| SPIDERS
The piercing radiant moon, Delici ay, The storming of poor June, Zavallı haziranın fırtınaları All the life running through her hair, Bütün hayat onun saçlarına doğru koşuyor
Approaching guiding light, Yakınlaşmış rehber ışığı Our shallow years in fright, Bizim korkudaki sığ yıllarımızda Dreams are made winding through my head, Hayaller kafama doğru rüzgarlanıyor
Through my head, Kafama doğru Before you know, Awake, Sen bilmeden önce, uyanık
Your lives are open wide, Yaşamların iyice açılmış The V-chip gives them sight, Çip onlara görünüm veriyor All the life running through her hair, Bütün hayat onun saçlarına doğru koşuyor
The spiders all in tune, Örümcekler ezgi içinde The evening of the moon, Ayın akşamı Dreams are made winding through my head, Hayaller kafama doğru rüzgarlanıyor
Through my head, Kafama doğru Before you know, Awake Sen bilmeden önce, uyanık
(SOLO) Through my head, Kafama doğru Before you know, Sen bilmeden önce Before you know I will be waiting all awake, sen bilmeden once ben hapsini bekliyor olacagım
Dreams are made winding through her hair, Hayaller kafama doğru rüzgarlanıyor Dreams are made winding through her hair. Hayaller kafama doğru rüzgarlanıyor | |
| | | hasancan_1995 Genel Editör
Mesaj Sayısı : 134 Yaş : 28 Kayıt tarihi : 13/04/08
| Konu: LONELY DAY Perş. Nis. 17, 2008 12:34 am | |
| LONELY DAY
Such a lonely day Öylesine yanlız bir günki
And its mine ve o benimki
The loneliest day of my life hayatımın en yalnız günü
Such a lonely day Öylesine yanlız bir gün ki
Should be banned Yasaklanmış olmalıydı
It's a day that I can't stand Ayakta kalamadığım bir gün
The most loneliest day of my life Hayatımın en en yalnız günü
The most loneliest day of my life Hayatımın en en yalnız günü
Such a lonely day Öylesine yanlız bir günki
Shouldn't exist Var olmamalı
It's a day that I'll never miss Asla özlemeyeceğim bir gün
Such a lonely day Öylesine yanlız bir günki
And its mine ve o benimki
The most loneliest day of my life hayatımın en yalnız günü
And if you go, I wanna go with you Ve eğer gidersen seninle gitmek istiyorum
And if you die, I wanna die with you Ve eğer ölürsen seninle ölmek istiyorum
Take your hand and walk away Elini çek ve kaç The loneliest day of my life hayatımın en yalnız günü
The most loneliest day of my life hayatımın en en yalnız günü
The most loneliest day of my life hayatımın en en yalnız günü
Life hayat
Such a lonely day Öylesine yanlız bir günki
And its mine ve o benimki
It's a day that I'm glad I survived hayatta kalmayı başarıp memnun olduğum bir gün | |
| | | | S.O.A.D (System of a down) | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|